Bir zamanlar kelimelerin, mektupların ve bekleyişlerin geçtiği bir binadaydı burası.

Zamanla sustu duvarlar, ama sesini kaybetmedi.


Suolo Urla, 1930’lardan kalan bu eski postahanenin ruhunu bugünün estetik diliyle yeniden kurguladı. Beşi birer karakter taşıyan odalarımız, geçmişin izlerini taşıyan duvarlar arasında, dinginliğin ve çağdaş zarafetin tam ortasında konumlanır. Gösterişten uzak, ama her detayda özenli bir düşünceyle tasarlandı. Burada fazla hiçbir şey yok; yalnızca olması gereken her şey var. Suolo Urla, kalabalıktan uzaklaşmak isteyenlere, minimalizmin sıcak ve biçimli kucağında, kısa ama unutulmaz bir mola sunar. Bir otelden fazlası değil, ama çok daha fazlası bir deneyim.